Orta Asya’nın Gelişen Ekonomisi: Özbekistan

Orta Asya’nın Gelişen Ekonomisi: Özbekistan. 2016 yılında bağımsızlığının 25. yılını kutlayacak olan Özbekistan, kontrollü geçiş sürecini kısa zamanda başarıyla gerçekleştirdiği bir dizi reform ile atlatmıştır.

Orta Asya’nın Gelişen Ekonomisi: Özbekistan

2016 yılında bağımsızlığının 25. yılını kutlayacak olan Özbekistan, kontrollü geçiş sürecini kısa zamanda başarıyla gerçekleştirdiği bir dizi reform ile atlatmıştır. “Özbek Modeli” olarak ön plana çıkan bu reformlar bütünü Özbekistan’ı siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda dünya seviyesine ulaştırmayı amaçlamaktadır. Bugün halen sürdürülmekte olan model, devleti bir reform uygulayıcı olarak belirlemektedir.

Özbekistan’ın uygulamaya aldığı bu reformlar sayesinde önemli bir değişim içerisine girdiği söylenebilir. Özbek ekonomisi eski Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri ve geçiş ekonomileri arasında en başarılı ekonomilerden biri olarak kabul edilmektedir. Söz konusu ülkeler arasında Rusya dışında sadece Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan zengin enerji kaynaklarının ekonomilerine kazandırılması sayesinde aynı atılımı gösterebilmiştir.

2008 sonrası küresel krizin birçok ülkede oluşturduğu ekonomik küçülmelerin aksine Özbekistan iktisadi gelişimini sürdürmektedir. Büyüme oranları son 5 yılda %8,2’lik bir ortalama tutturmuş, ülkeyi bu alanda üst sıralara taşımıştır. Dünya Ekonomik Forumu ülkeyi en hızlı gelişen 13 ekonomi arasında 5. sırada göstermiştir. Dünya standardının oldukça üstünde olan büyüme oranı sayesinde Özbekistan gayri safi yurtiçi hasılasını 2000’den bu yana 5 katına çıkarmayı başarmıştır.

Ülke, performansını önümüzdeki yıllarda da korumayı hedeflemektedir. Dünya Bankası’nın tahminine göre Özbekistan 2016 yılında %7,5, 2017 ve 2018 yıllarında ise %7,7 büyüyecektir. Özbek hükümetinin 2016 yılı için resmi tahmini %7,8 olarak açıklanmıştır. Asya Kalkınma Bankası (ADB) ise %7,2’lik bir büyüme beklemektedir.

Ülke ekonomisindeki sektörel dağılımlar, süreç içerisinde devamlı olarak değişime uğramaktadır. Bu dönemde en büyük değişim tarım sektöründe görülmüştür. 2000’li yılların başında tarım sektörünün gayri safi yurtiçi hasıladaki payı %34,4 iken, 2014 yılında bu rakam %18,8’e kadar düşmüştür, ancak bu durum söz konusu sektörün ülkedeki rolünü olumsuz etkilememiştir.

Orta Asya’nın Gelişen Ekonomisi: Özbekistan

Diğer sektörlerin son yıllardaki atılımına rağmen tarım halen Özbekistan ekonomisinin temelini oluşturmakta, Özbek işgücünün dörtte birini istihdam etmektedir. Bağımsızlığının ilk yıllarında dışa bağımlı bir gıda tüketimine sahip olan Özbekistan, üretim rakamlarını arttırmasının ardından bu durumu lehine çevirmiş, tarım ürünleri ihracatında Orta Asya’nın en önemli ülkesi olmuştur. Hâlihazırda Rusya, Kazakistan ve diğer BDT ülkeleri, Özbekistan’ın söz konusu ihracatında önemli paya sahiptirler. Bunların yanında 120 ülkeye tarım ürünleri ihracatı gerçekleştiren Özbekistan, ihracat ağını genişletmeyi hedeflemektedir.

Özbek hükümetinin, çiftçilik faaliyetlerinin ve mevcut çiftlik ve arazilerin geliştirilmesine yönelik yaptığı güncel çalışmalar sektörün gelişmesine öncülük etmektedir. Bu bağlamda yasal çerçeve içerisinde tarımsal faaliyetlerin arttırılması adına çeşitli arazilerin mevcut çiftliklere verilmesi ve yeni çiftliklerin oluşturulması kararlaştırılmıştır.

Bu sayede üretimin yükünü çeken tarım çiftliklerinin sayısı günümüzde 68 bine ulaşmıştır. İstikrarlı üretim oranları neticesinde Özbekistan’da yıllık ortalama %6-7’lik büyüme oranları kayda geçmektedir. Sadece 2015 yılında ülke çapında 7 milyon 300 bin ton buğday, 3 milyon 350 bin ton pamuk üretimi yapılmıştır. Yine her yıl ortalama 16 milyon ton meyve ve sebze üretilmektedir.

Sektörel dağılımda hizmet sektörü, ülkenin kontrollü geçişi ve uluslararası ekonomiye entegre olma sürecinde ön plana çıkmıştır. Bunun sonucunda, hizmet sektörü önemini arttırmış ve bu sektöre dahil olan ticaret, ulaşım, bankacılık, telekomünikasyon ve turizm gibi birçok faaliyet alanı da Özbek ekonomisinde aktif hale gelmiştir. Sektör bugün gayri safi yurtiçi hasılanın neredeyse yarısını oluşturmaktadır. Ayrıca, ülke işgücünün %60’ına da istihdam sağlamaktadır. Sektöre dair büyüme oranları son 5 yılda %10,8’lik bir ortalama tutturarak bu alanda Orta Asya’nın geçiş ekonomileri arasında en yüksek değeri kaydetmiştir.

Bu büyümenin sağlanmasında küçük işletmeler ve devlet tarafından özel sektöre sağlanan yasal düzenlemeler kritik bir role sahiptir. Bu düzenlemeler kapsamında, işletme açmak için gerek duyulmuş veya zaman içerisinde zorunlu tutulmuş 160’a varan lisans işlemi iptal edilmiştir. Bu bağlamda girişimciye faaliyetlerinde uzun vadede kolaylık oluşturulması amaçlanmış ve devlet müdahalesinin minimuma indirilmesi sağlanmıştır.

Bunun yanında düşük faizleri kapsayan kredi kolaylığı, döviz erişimi ve diğer finans işlemlerinde yerli ve yabancı yatırımcı ayrım gözetmeksizin teşvik edilmektedir. Küçük işletmelerin 2001’de %33,8 olan GSYİH payı söz konusu teşvikler sayesinde 2012 yılında %54,6’ya, 2015 yılında da %56,7’ye ulaşmıştır.

Günümüzde Özbekistan

Günümüzde Özbekistan, yabancı yatırımcı için uygun bir zemin yaratmayı başarmıştır. Özbek yasalarına göre, ülkede yatırım yapmayı arzulayan yabancı şirketlere, yerli yatırımcılara sağlanan şartlar istisnasız uygulanmaktadır. Enerji, ulaşım, pamuk ve altın üretimi gibi stratejik görülen sektörler dışında bütün faaliyetler yabancı girişimcilerin yatırımına açık durumdadır.

Olumlu reform hareketleri sayesinde Özbekistan, Dünya Bankası’nın “Doing Business” raporu değerlerinde her sene büyük atılım göstermektedir. 2013 yılında 154. sırada bulunan ülke sadece 3 senede 67 sıra birden yükselerek 2016 yılına gelirken 87. sıraya yerleşmiştir. Güncel rapor kapsamında Özbekistan, küçük işletmelere sağladığı ayrıcalığı, iş imkânları ve işletmelere kredi sağlanması başlıklarında, her ikisinde de 42. sıraya yükselerek bu konudaki başarısını ispatlamıştır.

Özbek hükümeti için yabancı sermayenin ülkeye istikrarlı bir şekilde dahil olması önceliktir, ancak bu konuda seçici bir yaklaşım izlendiği ve yatırımcının daha çok endüstriyel yatırımlara yönlendirildiği söylenebilir. Bu sayede Özbekistan gıda işleme, makine sanayi, kimyasal üretim ve otomotiv sektörlerinde bölgesel çapta bir sanayi merkezi olmayı amaçlamaktadır.

Bunun yanında pamuk üretimi ve tekstil sektöründe de yatırımlar teşvik edilmektedir, ancak tekstil işletmelerinde ana hissedar devlettir. Bütün sanayi faaliyetleri arasında otomotiv sektörü son yıllarda en ön plana çıkan sektör olmuştur. Özbekistan, büyük çapta motorlu araçlar ve yan parçalarını üreten tek Orta Asya ülkesidir.

General Motors ve Güney Kore’nin Daewoo şirketlerinin ülkede otomobil üretim tesislerinin açılmasına destek sağlaması Özbekistan’ı bu alanda ileri bir seviyeye taşımıştır. Refah seviyesinin artmasıyla otomobile olan ilgi de artmış, 100 aileye düşen araç sayısı 5 yılda 1,5 kat artarak 42’ye ulaşmıştır.

Gelinen noktada bütün sektörleri kapsayan birçok reform hayata geçirilmiş ve ekonomide istikrarın sağlanması amaçlanmıştır. Özbekistan’ın bu yönde başarılı adımlar attığı söylenebilir. Gerek ekonomide gerek sektörlerde göze çarpan büyüme oranları bu başarıyı kanıtlamış durumdadır. Liberal piyasa şartlarının örnek alındığı ülkede, devletin varlığının en aza indirilmesi hedeflenmekte ve özel sektörün rolü bizzat devlet tarafından ön plana çıkarılmaktadır. Böyle bir tabloda uzun vadede Özbek ekonomisi kazanacaktır.